Sultan Abdülmecit (1823-1861) Donizetti’den opera temsilleri istemiş, Hattâ Abdülmecit’in (s1839-1860) 1858’de İtalyan mimarı Fossati’nin planına göre inşasına başlattığı sanılan Saray Tiyatrosu 1859 yılında tamamlanmıştı.
Şimdi gelelim yerelik meselesine... Cevabımız sorularla olsun!
Yerel nedir?
Operada yerel nasıl olunur?
Evrensel nedir?
Evrensel sanat var mıdır?
Opera eleştirisi yapılırken opera sanatının kaynağını ne kadar bilmek lazım?
Operanın kaynağı dini musuki-kilise müziği olsa dahi bütün sanat eserleri çıkış noktasıyla ne kadar irtibatlıdır?
Opera'nın Osmanlı'da bu denli ilgi görmesinden hareketle Osmanlı ve Cumhuriyet burjuvazisinin ekonomik ve siyasal etkiler altındaki değişimini ve değişimin kültüre yansıyan boyutunu Atilla'yı alkışımızla ölçebilir miyiz?
Kültür, tarih boyunca toplumda yaratılan bütün maddi ve manevi değerler, bu değerlerden faydalanılması ve bu değerleri gelecek nesillere iletilmesi değil midir?
Evrensel kültür yeryüzünden gelmiş geçmiş ve gelecek uygarlıkların heyet-i mecmuası ise ve Zorlu Sanat-Opera Festivali neden Hun Hükümdarı Atilla'yı, hz. İsa'nın şahsi manevisi ile mecz olmuş bir Sezar'ın önünde secde ettiren, İsrail'in kurtuluş menkıbesine atıflar yapan bir oyunu açılış sahnesine koydu?
Verdi'nin sanatı ne kadar evrensel?
Üstüne bu festivalin yerel olduğunu iddia edenler bizimle dalga mı geçiyor?
Yoksa evrensel kültür, ismini Hun Hükümdarı Atilla'dan alan, Atilla İlhan'ın tanımladığı gibi "... yahudi, hristiyan tabanlı batılı kültür empreyalizminin, dünyaya cebren ve hile ile kabul ettirmeye uğraştığı, Yunan/Latin kökenli batı-kendi kültürü müdür?"
Sınırlı sayıdaki oyunlar içinde pek tabi ki İtalyan Verdi'nin gözündeki "İtalya'nın vatan sevgisi ve dini karşında secde eden dinsiz-barbar Atilla"nın olması kabul edilebilir. Ancak Opera Festivali'nin açılışının böyle bir konsepte olması ve bunu yerel diye takdim edilmesi, kabul edilemez!